Sağlıklı bir beslenme planı zaten vücudun Ph dengesini desteklemek zorundadır, alkali diyet bu konuya odaklı ve kilo vermeyi vaad eden bir diyet türüdür. 
 
Bir dönemin popüler diyetlerinden biri olan alkali diyet, bugün eskisi kadar gündem olmasa da asit ve alkali dengesine dikkat çektiği için önemli bir beslenme yaklaşımıdır. Antioksidanların beslenmeye mümkün olduğu kadar fazla eklenmesi ve protein yükünden kaçınmak, çünkü protein asitlenmeyi artırır, sağlıklı bir beslenmenin her halükarda temelidir, öyle olmalıdır. 
 
Bu nedenle alkali beslenme, sağlıklı beslenme düşüncesinin altındaki temel yaklaşımların bir parçasıdır fakat et tüketimine izin vermiyor olması bakımından uygulanması herkes için aynı derece kolay olmayabilir. 
 
Kilo vermek ya da sağlıklı hücresel yapıları oluşturmak ve korumak amacı güden bütün diyet türlerinin ortak noktası bitkisel beslenmeye ağırlık vermeleri ve sağlıklı yağların tüketimini desteklemeleridir. 
 
Böyle bir beslenme modeli doğal olarak asit ve alkali dengesini korumayı hedefler fakat proteinler beslenmemizde önemli gıda kaynaklarıdır ve bitkisel proteinler, içerdikleri lektin yükü nedeniyle, özellikle de bağırsak hassasiyetleri olan kişilerde, doğru besinler olmayabilir. 

Alkali Diyet Nedir?

Alkali Diyet, adından da tahmin edilebileceği üzere vücudun Ph dengesini korumak amacıyla asitlenmeyi mümkün olan en iyi şekilde önlemek ve bunun yerine hücresel düzeyde vücudu daha fazla alkali tutmak fikri üzerine kurulu, kilo vermeyi vaad eden bir tür bitkisel beslenme türüdür. 
 
Protein ağırlıklı, kısa sürede çok kilo verdiren sağlıksız şok diyetlere karşı alkali diyet özellikle hayvansal protein yükünü minimize eder. 
 
Rafine şekerin beslenmeden tamamen çıkarıldığı alkali diyette, şeker, un ve sağlıksız yağlar vücutta oksitlenmeye neden olduğu için yasaklı gıdalar arasındadır. Bu yanıyla alkali diyet sağlıklı beslenmeyi destekleyen ve uygulaması kolay bir diyet olarak kabul edilir. 

Alkali Diyet Sağlıklı mı?

Diyetler yerine kişiye özel sağlıklı beslenme modellerinin tercih edilmesini savunduğumu her fırsatta vurguluyorum çünkü sağlıklı bir diyet planı bile olsa metabolizmanız için uygun değilse, o diyet sizin için sağlıklı değildir. 
 
Alkali diyete gelince, vücudun toksik hale gelmesi sağlık açısından zararlıdır ve hücresel bazda yaşlanmayı hızlandırır. Alkali diyet, bu durumu tersine çevirmeyi önerdiği için elbette sağlıklı bir beslenme yaklaşımıdır fakat metabolizma açısından yüzde yüz alkali olmak diye bir şey maalesef söz konusu olamayacağı gibi, vücudun doğası Ph dengesini korumak üzerine kuruludur ama çevre kirliliği, temiz havanın ve canlı su kaynaklarının yetersiz olduğu şehir yaşantısında bunu sağlamak çoğu zaman kolay olmaz. 
 
Bu nedenle alkali beslenmeye dikkat etmek, öğünlerinizi mümkün olduğunca çiğ sebzelerden kurgulayarak, protein miktarını dengede tutmaya özen göstererek, şeker, un ve sağlıksız yağlardan uzak durarak sağlıklı beslenebilirsiniz. 

Asit-Alkali Dengesi 

Alkali diyetin en önemli özelliği, asit ve alkali dengesini gözeten beslenme ve sıvı tüketimi yaklaşımıdır. Kaldı ki, herhangi bir sağlıklı beslenme ya da wellbeing yani doğal olarak iyi olma hali yaklaşımı da bu düşünceyi merkezde tutar. Alkali diyetin beslenmeye kazandırdığı bu perspektifin değerli olduğunu düşünüyorum. 
 
Bu nedenle alkali diyetin alt başlıkları olan alkali su, alkali tuz ve alkali yağ meselelerine de kısaca değinmek isterim. 

Alkali Su 

Canlı su, doğal olarak alkalidir fakat bugün evlerimize giren su, plastik şişeler içinde olduğu için maalesef en önemli özelliğini yitirmiş durumda. 
 
Ph dengesi yüksek su içilmesini vurgulamamızın nedeni de bu fakat şişe üzerinde yazan ph yüksek olsa da plastik şişelere doldurulup, kaynağından kilometrelerce uzağa taşınan ve bu sırada güneşe maruz kalan şişe sular maalesef olması gereken iyon yapısından çok uzak. 
 
Alkali su tarifleri, suya limon eklemek ya da İngiliz karbonatı ile suyu alkali hale getirmek, canlı suya erişimi olmayan şehirli insan açısından anlaşılır bir durum olsa da, sürdürülebilir olduğu tartışma konusudur. Ayrıca alkali su kilo vermenizi sağlamaz sadece içtiğiniz suyun detoks etkisini destekler. 

Alkali Tuz 

Tuz, önemli bir mineral kaynağıdır ancak rafine sofra tuzu, bu mineraller bakımından son derece zayıf olması bir yana, tuz gibi önemli bir besin kaynağını başlıca zararlı hatta zehirli  maddelerden biri haline getirmiş desek abartmış olmayız. 
 
Alkali tuz dediğimiz şey doğasına müdahale edilmemiş, deniz ya da kaya tuzundan başka bir şey değildir. 
 
Himalaya tuzu da olur ama örneğin Çankırı tuzu dünyanın en kaliteli doğal tuzlarından biridir ve ülkemizde çıkarılır. Aynı şekilde Tunceli bölgesinde Munzur Dağı’ndan çıkarılan Munzur tuzu da ph dengesi ve zengin mineral yapısı ile tercih edebileceğiniz sağlıklı bir alternatiftir. 

Alkali Yağ 

Elinize kaliteli bir zeytinyağı aldığınızda üzerinde asit oranının yazdığını görebilirsiniz. Bunu neden söylüyorum, yağlar belli oranda asit içerir, bu yağın doğası gereği böyledir. Alkali yağ yerine örneğin bir kaç kere kullanılmış ve içeriğindeki asit bir kaç defa ısıya maruz kalmış olan zararlı, toksik yağlardan söz etmek ve bunları beslenmeden çıkarmak, daha doğru bir yaklaşım olabilir. 
 
Önemli olan zeytinyağı gibi çoklu doymamış yağ asitleri bakımından zengin yağları, yakmadan kullanmaktır. 
 
Çünkü ısıya maruz kaldığında sağlıklı yağlar da asidik olarak değişime uğrar ve oksitlenmeye neden olurlar.  
 

Alkali Diyetin Faydaları Neler?

Alkali diyet de tüm sağlıklı beslenme protokolleri gibi beslenme nedeniyle oluşan oksitlenmeyi minimize etmeyi hedefler ve bu bile başlı başına faydalı bir şeydir. Alkali diyet uygulamanın ya da beslenmede asit ve alkali dengesini gözetmenin önemli faydalarını şu şekilde sıralayabiliriz: 
 
Şeker tüketimini sınırladığı için alkali diyet yaşlanma etkilerini yavaşlatmaya yardımcı olur.
Sebze ağırlıklı bir beslenme türü olması nedeniyle alkali beslenme kilo vermeyi destekler ve kilonuzu korumanızı kolaylaştırır.
Protein ağırlıklı şok diyetlerin aksine alkali diyet uzun vadede etki eden, sağlıklı bir kilo verme sistemi olarak tercih edilebilir.
Asit ve alkali dengesi ile hücresel bazda metabolizmanın toksinlerden arınmasını desteklediği için antioksidan etki elde etmemizi sağlar. 

Alkali Besinler 

  • Çiğ sebze ve meyveler 
  • Kırmızı ve mor renkli orman meyveleri 
  • Avakado 
  • Fermente yiyecekler 
  • Ceviz ve badem gibi çiğ kuruyemişler 
  • Filizlendirilmiş kurubaklagiller 
  • Zeytin ve zeytinyağı 
  • Alkali Diyette Yasaklı Besinler 
  • Et ve et ürünleri 
  • Balık ve deniz ürünleri
  • Kümes hayvanları ve bunlardan elde edilen hazır besinler 
  • Tüm paketli gıdalar
  • Hazır soslar 
  • Yumurta ve yumurta içeren yiyecekler 
  • Dondurulmuş gıdalar 
  • Konserveler
  • Rafine şeker ve şeker içeren tüm yiyecek ve içecekler 
  • Alkol 
  • Kahve 

Alkali Diyet Nasıl Yapılır?

Alkali beslenmede günde 2 veya 3 öğün beslenme şeklinde uygulanır. Diyet içeriği sebze ağırlıklıdır. Sağlıklı yağlar ve sınırlı miktarda protein alınır. Genellikle kalori sınırlaması söz konusu değildir çünkü alkali diyetin esas özelliği hücresel arınma sağlamak, bedenin toksinlerden arınmasına yardımcı olmaktır. 
 
Alkali diyetin bakış açısına göre kilo almanın bir tür oksitlenme olduğunu düşünecek olursak, alkali beslenmenin fazla kilonun altında yatan nedenlere yönelik bir diyet olduğunu da söyleyebiliriz.